erkek parfüm yorumları, parfüm inceleme enstitüsü

Parfüm Ara

Blogger tarafından desteklenmektedir.

Lolita Lempicka Au Masculin

Hiç yorum yok
Gençsiniz ( 30 yaş altı) ve güzel bir erkek parfümü mü arıyorsunuz? Aradığınız cevap bu parfümde. Fakat biraz garip bir parfüm bu, garipliği şurdan geliyor. İçeriğinde pek çok dikkat çekici esanslar var. İlk kullanımda hemen farkedilen anason esansı. İçkili bir parfüm diyebiliriz.

Piyasaya giriş tarihi: 2002
Tasarımcı: Annick Menardo
Notalar: sandal ağacı, likör,pralin, fesleğen,sedir, menekşe
Parfümün resmi:




Parfüm hakkında internetten derlediğim yorumlar:

Bilmiyorum hiç denk geldiniz mi, Migroslarda falan ithal şekerlemeler vardır. Almanyadan vs. 
Bal-Anason-Rezene aromalı falan, güçlü şekerlemelerdir. Ağzınıza attığınızda bir tanesiyle doyarsınız.İşte Au Masculin de aynı böyle. İçkilerden birine benzetecek olsam Almanların meşhur içeceği Jagermeister'a benzetirdim. O da onlarca çeşit bitkiyle yapılan ve tatlı bir çeşit likör. 

Dolayısıyla riskli bir parfüm, herkesin hoşuna gitmeyecektir. Sentetiklik üst düzeyde. 
Alt notalarda sert köşeler törpüleniyor ve vanilyalı, odunsu bir koku kalıyor. Farkedilirlik çok yüksek değil.Kalıcılık tatminkar. 

Dolayısıyla ben çok beğenmiyorum ama bu tarzda çok fazla parfüm olmadığı için kullanılabilir buluyorum. 
İçki temalı parfümlerde Frapin'in methini oldukça duydum. " 


Lolita Lempicka isimli parfüm için ekşi sözlük yorumları: 

evet farkındayım lolita kelimesinin zihinlerde yaptığı çağrışımı. lolita kelimesinin genel anlamda negatif olarak düşünüldüğünü fark etmemek mümkün değil. nasıl olmasın ki. edebiyat dünyasının tanınan isimlerinden vladimir nabokov'un yazdığı roman, aslında bir çok kişinin, gizli kalmış duygu dünyasını bütün çıplaklığıyla ortaya çıkarıyordu. nabukov, lolita ismiyle kaleme aldığı romanında, bir adamın çocuğu yaşındaki kıza karşı hissettiği büyük aşkı anlatıyordu. 21. yüzyılın ahlak anlayışına göre kınanması gereken bu davranış bozukluğu, edebiyat tarihinin en sıradışı kitaplarından birisinin konusu olmuştu. okuyan herkesi derinden etkileyerek.

lolita karakterinin büyük kitlelere ulaşması, yine amerikan film endüstrisi ile gerçekleşmişti. kült yönetmen stanley kubrick'in aynı isimli nabukov'un romanından uyarladığı 1962 yılı yapımı filmi, dünya çapında büyük ses getirdi. kimi yorumcuların şiddetle eleştirdiği filmin konusu, alışılmamıştı. her şok edici fikir gibi, bu dramatik aşk hikayesi de dirençle karşılandı. fakat kubrick gibi bir ustanın yönettiği film, kısa süre içinde önemli klasikler arasına girdi.

böylece "lolita" kelimesinin etrafında efsunlu bir hale oluştu. çoğu zaman kısık sesle söylenen kimi zaman müstehzi bir gülümsemeyle bahsedilen kimi zaman konusu geçtiğinde sözü değiştirilen bir kavram olarak karşımıza çıktı lolita. hatta psikolojide "lolita sendromu" bile konuşulmaya başlandı. fakat ok yaydan çıkmıştı. insan ruhunun derinliklerindeki bir çok karanlıktan birisiydi günaha davet. ve her yasak, doğal tepki olarak, ona olan ilgiyi ve merakı arttırıyordu.

işte bütün bu etkileri veya ön yargıları düşünerek yaklaşıyorum lolita lempicka markasına. özellikle isminden dolayı tam bir kadın markası imajı veriyor. bir çok kişi tarafından böyle algılandığına şüphe yok. zaten durumlarından çok da şikayetçi olmadıkları anlaşılıyor. 2014 yılı başı itibariyle piyasaya sürdükleri 39 parfümün, 35'inin kadın kokusu olması, hedef kitlelerinin kim olduğunu rahatlıkla anlamamızı sağlıyor.

geçtiğimiz aylarda, çıkardıkları ilk kadın parfümleri olan lolita lempicka'yı denemiş ve pek beğenmemiştim. oysaki çok büyük bir ticari başarıya imza attı 1997 çıkışlı mavi elma şişeli lolita. hatta en çok satan kadın parfümleri listelerinde kendisine sürekli yer buldu. ve lolita lempicka'nın, 2000 yılında yeni milenyum ile birlikte erkeklere sürprizi vardı. bu popüler parfümden üç yıl sonra erkek versiyonu da çıkarıldı lolita lempicka'nın. sadece isminin sonuna au masculin eklendi ve erkeklerin beğenisine sunuldu.

tabi ilk başlarda lolita isminden çekinmiş olabilir bir çok erkek. isminin zihinlerdeki algısı malum. fakat bu parfüm, erkekler için piyasaya sürüldü. ülkemizde çok büyük ilgi gördüğünü söylemek zor fakat yurt dışında parfüm platformlarında oldukça sevildiğini fark ettim. hakkında çok fazla konuşulması merakımı cezbetti ve kullanmaya karar verdim. artık geçeyim parfüme. kendi sitelerinde "meyan kökü ağacı" olarak sınıflandırılan lolta lempicka au masculin'in tanıtımı şöyle yapılmış:

"lolita lempicka au masculin, heyecana neden olan yoğun ve büyüleyici zıtlıkları kullanır. bu parfüm, erkeklerin güçlü ve kırılgan yanlarını temsil eder. tasarımcısının vizyonu, erkeği bir aşk hikayesinin dünyasına taşımaktır. lolita lempicka au masculin, erkeğin yeni vizyonunu ifade eder.”

üzerime ilk sıktığımda karşıma keskin ve yoğun anason çıkıyor. parfümün başlangıcı ne turunçgilli ne baharatlı ne de odunsu. tamamen anason-meyan kökü. harika bulmasam da ilginç olduğu söylenebilir üst notaların. ilerleyen dakikalarda anason-meyan kökü kokusu etkisini aynen devam ettiriyor. orta kısımda anasona tatlımsı pudralı vanilya ekleniyor. biraz da nane. bu bölümün le male'ye benzetilmesini gayet iyi anlayabiliyorum. fakat le male'den çok daha alkol-anason kokusu hakim. özellikle kıyafetimde, bulgari - black'e benzeyen plastiğimsi deri bile hissettim. son bölümde anason etkisi azalıyor. vanilya biraz daha öne çıkıyor. gerilerden odunsu notalarda hissediliyor. ama baskın değil. böylece tenden ayrılıyor.

lolita lempicka au masculin, genel itibariyle anason-meyan kökü-vanilya aksında ilerliyor. onun yoğun şekilde anason kokması, ülkemizin milli içkilerinden sayılan rakı'yı çağrıştırıyor. bu rakı çağrışımından haraketle, içki temasına yakın buldum kokusunu. hatta bana katılır mısınız bilmiyorum ama "vanilyalı, şekerli rakı" olarak zihnimdeki yerini alıyor.

sanırım bu tür anason-meyan kökü merkezli kokuları pek sevemiyorum. aynı lolita lempicka (kadın) ve fuel for life'da olduğu gibi baş ağrısına sebep oldu au masculin. bu anlamda çok hoş anılar bırakmadı arkasında.

bahsetmem gereken bir konu da kokusunun içerdiği tatlılık. başlangıcından itibaren tatlılık var. orta kısımda vanilyanın da etkisiyle daha da şekerleniyor. son kısım nispeten en az tatlı yeri. buradaki şekerli hissi muhtemelen tonka fasulyesi veriyor. açıkçası benim için biraz fazla tatlılığa sahip. olumsuz yönlerinden birisi olarak değerlendirilebilir bu durum.

bu haliyle bol tatlılık barındıran, piyasa kokusu olmaya çalışan, fazla bir şey vaat etmediğini düşünüyorum. üzerime ilk sıktığımdan itibaren büyük değişim göstermiyor. genel olarak aynı çizgide ilerliyor. sürpriz yok, derinlik yok, farklılık yok. bu durumun uzun kullanımlarda sıkıcı olacağını tahmin ediyorum. hatta test sürecinde bile sıkıldım kokusundan.

lolita lempicka'da yoğun yapaylık mevcut değil. fakat yüksek kaliteli yapısı da yok. ortalama bir içkimsi vanilya kokusu olarak düşünülebilir. eğer bu tür anason-meyan kökü parfümü arıyorsanız, her yerde uygun fiyatlara bulunabilecek seçenek olarak listenize alabilirsiniz. onun dışında denemeseniz de büyük kaybınız olmayacaktır.

parfüm yazarı luca turin kitabında au masculin’i, meyan kökü kolonyası olarak sınıflandırmış ve beş üzerinden dört vererek oldukça beğenmiş. parfümün tasarımını ünlü burun annick menardo yapmış. sonbahar-kış kullanımı için daha uygun. sıcak yaz günlerinde bunaltıcı ve bıktırıcı olabilir. genç arkadaşların denemesini tavsiye ederim. üst yaş grupları için uygun olur mu şüpheliyim.

(xixcq ssg 47, 25.01.2014 22:18)

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder